DEHB hakkındaki şehir efsanelerini yıkmak, onları bilmekle başlar…
No.1: DEHB gerçek bir rahatsızlık değildir.
DEHB, Türkiye ve birçok ülkede ilgili tıp, psikoloji ve eğitim kurumları tarafından bir medikal bozukluk olarak kabul edilmiştir. DEHB, sorunlu beyin kimyasının kişinin yönetici işlev becerilerinde zorluklar yaşamasına neden olduğu nörobiyolojik bir bozukluktur. Yapılan araştırmalar, beynin kontrol merkezinden sorumlu bölümün DEHB’li kişilerde uyku sırasındaki beyin işlevleri ile aynı seviyede, düşük fizyolojik aktivite ürettiği yönünde veriler ortaya koymuştur. İşte bu yüzden DEHB’liler günlük hayatlarında karşılaştıkları konularla baş etme konusunda zorlanırlar. DEHB, bir tembellik, inat ya da önemsememe değildir. Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve dürtüsellik olarak kendini göstermektedir.
No.2: DEHB sadece çocuklarda görülür.
Çocukken DEHB teşhisi koyulanların %70’inin semptomları ergenlik dönemine, % 50’sinin ise de yetişkinlik dönemine taşıdığı görülmektedir.Yetişkinler arasında DEHB’li olanların yüzdesi düşük olarak tahmin edilmektedir. Ancak bunun nedeni DEHB’li yetişkinlerin birçoğunda DEHB teşhisi koyulmamış ve kişinin bu semptomlarla yaşamayı öğrenmiş olmasıdır. Farkında olmadıkları ve tedavi görmedikleri için DEHB, yetişkinlerde depresyon, madde bağımlılığı, kariyer sorunları, yasal ve finansal problemler, sorunlu ilişkilere neden olmaktadır.
No.3: DEHB daha çok erkek çocuklarda görülür.
Kızlar da erkekler de DEHB’li olabilir. Cinsiyetin DEHB ile hiçbir ilgisi yoktur. Maalesef bu yanlış inanış nedeniyle erkek çocuklara daha fazla DEHB teşhisi koyulmaktadır.
No.4: Kötü anne-babalık DEHB’ye neden olur?
DEHB’li bir çocuk aklından geçeni karşısındakine düşünmeden söylüyor, sınıfta parmak kaldırmadan konuşuyor, toplum içinde uygunsuz tavır sergiliyorsa bu “nasıl davranması gerektiği” ona öğretilmediği için değildir. Sorun aslında beyin kaynaklıdır, veril(e)memiş disiplinden dolayı değil. İnanılanın tam aksine sıkı anne-babalık DEHB belirtilerini daha da kötüleştirir. Zira böyle bir anne-babalıkta kontrol edemediği durumlar için çocuğun cezalandırılması bile söz konusu olabilir.
No.5: DEHB tedavisi için ilaç kullanan çocuklar, ergenlikte madde bağımlılığına daha yatkındırlar.
Tam tersine! Tedavi edilmeyen DEHB’li bir kişinin madde bağımlılığı sorunu yaşaması daha olasıdır. Uygun tedaviler bu riski azaltır. DEHB tedavisinde kullanılan ilaçların güvenli ve etkili olduğu artık bilinmektedir. Belki DEHB’yi tamamen ortadan kaldırmamaktadırlar ama belirtilerini azaltmakta oldukça etkilidirler.
No.6: DEHB’li kişiler aptal veya tembeldir. Hiç bir şeyi başaramazlar!
Son dönemde yapılan araştırmalar DEHB’li kişilerin ortalamanın üzerinde bir zekaya sahip olduğunu göstermektedir. Kesinlikle tembel değildirler. Mozart, EmilyDickinson, Benjamin Franklin, Abraham Lincoln, George Bernard Shaw, JustinTimberlake, Albert Eisntein, Salvador Dali gibi ünlülerin DEHB’li oldukları düşünülmektedir. Bill Gates, Sir Richard Branson, Walt Disney gibi birçok başarılı iş adamının da DEHB’li olduğu bilinmektedir.
No.7: Çok şeker yiyen çocuk DEHB’li olur.
Araştırmalar şekerin DEHB’ye neden olduğunu desteklememektedir. Elbette şeker ya da şekerli gıdalar bir anda enerji verdikleri için birDEHB belirtisi olan hiperaktiviteyi tetikleyebiliyorlar.
No.8: DEHB başka hiçbir durum ile bağlantılı değildir.
DEHB teşhisi koyulan çocuklarda DEHB’ye eşlik eden aşağıdaki durumlar söz konusu olabilir.
- Davranım bozukluğu: DEHB’li çocukların %35’inde rastlanır. Bu çocuklar, çabuk öfkelenir, otoriteye karşı cüretkar olurlar. DEHB’nin 3 türünde de (dikkat eksikliği, hiperaktivite, birleşik) gözlemlenir.
- Mizaç bozukluğu: DEHB’li çocukların yaklaşık %18’inde görülür. Daha çok dikkat eksikliği ve birleşik DEHB olan çocuklarda rastlanır.
- Anksiyete bozuklukları: DEHB’li çocukların neredeyse %25’inietkilemektedir. Korku, endişe, panik gibi uç noktalarda yaşadıkları duygular nedeniyle hızlı nabız, terleme, ishal, bulantı gibi sorunlar yaşarlar. Eşlik eden bu durum için destek alınması gerekmektedir.
- Öğrenme güçlükleri: Öğrenme güçlükleri okuma, matematik gibi belirli becerileri geliştirmede sorunlar yaratabilir. DEHB’nin kendisi bir öğrenme güçlüğü değildir ama öğrenme güçlüğü ile bağlantılıdır. Her ikisi birlikte DEHB’li bir çocuğun akademik başarısını olumsuz etkiler.
No.9: Gereksiz yere DEHB teşhisi koyuluyor.
Son dönemde DEHB teşhisi koyulan çocukların sayısının artışı doktorların, öğretmenlerin, anne-babaların sıradan enerjik çocuklara bile DEHB teşhisi koyduğu şüphesini yarattı. DEHB teşhislerinin son dönemde artmasının sebeplerinin başında DEHB’nin giderek daha çok bilinmesi ve anlaşılması geliyor. Önceleri farkına varılmayan belirtiler artık dikkate alınıyor. DEHB’nin sadece çocuklukta görülmediği artık biliniyor. Ayrıca doktorlar kız çocuklarının da DEHB olabileceğinin bilincindeler. Elbette bu, DEHB teşhisi koyulan çocukların bir kısmı için, farklı rahatsızlıklarda da olduğu gibi, yanlış teşhis koyulmuş olabileceği gerçeğini değiştirmez. Ama DEHB konusunda bilinçlenmenin teşhis sayısında bir artışı da beraberinde getirdiği de muhakkak.
No.10: İlaçlar DEHB için tedavi edicidir.
DEHB’nin tedavisi henüz mümkün değil. İlaçlar tedaviden çok zamanla belirtilerin azalmasına yardımcı oluyor. DEHB’liler çoklu tedavi yöntemleri ile birçok DEHB’li belirtileri kontrol altına almaya ve yönetmeye yönelik stratejiler geliştirebiliyor.
No.11: DEHB’li kişiler bir konuya yoğunlaşmak ya da bir görevi tamamlamak istemezler.
DEHB’liler için bunun istemekle bir ilgisi yoktur. Tamamen yapabilmekle ilgilidir. Yapmak istemedikleri için değil, yapamadıkları için bir projeyi tamamlayamazlar ya da eve dönerken markete uğramak istemedikleri için değil bunu unuttukları için markete uğrayamazlar.
No.12: DEHB’li kişiler davranışlarının sonuçlarını önemsemezler.
Önemsememek değil, nasıl davranacağını bilememektir asıl sorun. Bir şekilde davranmaları gerektiğinin bilincindedirler ama nasıl davranmaları gerektiğini bir türlü akıllarında tutamazlar.
No.13: Çok fazla TV seyretmek DEHB’ye neden olur.
TV seyretmek, bilgisayar oyunu oynamak gibi ekran önünde geçirilen süre giderek artıyor. Ekran önünde geçirilen süre hareketsizlik, kötü beslenme ve obeziteyi de beraberinde getiriyor. Bazı araştırmalar TV seyretme ve DEHB arasında bir ilişki olduğunu gösterse de TV seyretmenin tek başına DEHB’ye neden olduğunu destekleyen veriler henüz mevcut değil. Dikkat eksikliği olan çocukların farklı aktiviteler yerine daha uzun süre TV seyretmeye yoğunlaşabildiğini gösteren sonuçlar var. Başka bir değişle TV seyretmenin dikkat eksikliğine neden olmasından çok, dikkat eksikliği TV seyretmeye neden olabiliyor. Ama bu kesinlikle ekran süresi kısıtlanmamalı, serbest olmalı demek değil.
No.14: DEHB ilaçlarının tehlikeli yan etkileri var.
Başağrısı, iştah kaybı, uykusuzluk gibi yan etkileri olmalarına rağmen DEHB ilaçlarının büyüme geriliği, beyin alterasyonu gibi yan etkileri olduğunu ortaya koyan hiçbir araştırma sonucu bulunmamaktadır. İlaç kullanımı ile ilgili hatırlamanız gereken, ilacın kullanıldığı sürece olumlu etkilerinin görüldüğüdür. İlacı kestiğiniz anda belirtiler devam edecektir.
No.15: DEHB kişinin hayatını olumsuz etkilemez.
Hiç ya da uygun bir şekilde tedavi edilmemiş DEHB belirtileri aile hayatı, eğitim, iş hayatı, sosyal ilişkiler, uyum sağlama gibi konuları ciddi bir şekilde olumsuz yönde etkilemektedir.